Fayda, kelime anlamı itibariyle; “pozitif fark yaratan” anlamına gelir. Bu durumda, faydalı içeriğin doğrudan tanımı da okuyucuya katkıda bulunan ve/veya onun işine yarayan içerik demektir. Google, faydalı içeriğin;

  • Doğru
  • Yeterli
  • Farklı ve yeni bilgi içeren
  • İyi kurgulanmış
  • Okunabilir

Metinler olduğunu söyler. Yani geçmişteki, 300 kelimelik SEO uyumlu içerik sistematiğini bütünüyle unutmamızın vakti çoktan geldi de geçiyor bile…

Pekiyi Google, bu söylediklerinde ne demek istiyor? Tam olarak faydalı içerik bileşenleri ne anlama geliyor?

Doğru içerik nasıl hazırlanır?

İçeriğin doğru bilgiye sahip olması, yalnızca bir SEO kriteri değildir. Google dışında, veriden faydalanan kişilere karşı hukuki bir sorumluluk söz konusu olduğundan, yayınladığınız bilginin doğru olduğundan emin olmanız gereklidir. Her ne kadar sorumluluk reddi beyanı ile, ilgili metnin içeriğinin doğruluğundan sorumlu olmadığınızı ifade eden girdiler yapabiliyor olsanız da bu yeterli olmaz. Kaldı ki, verinin doğru olmayabileceğini beyan etmek; zaten kullanıcıyı baştan kaybetmek anlamına gelir.

Bilginin doğruluğu, ancak sağlaması yapılarak kanıtlanabilir. Verdiğiniz yeni bir bilgi, ilgili derleme içerisinde yer alırken bir dayanağı olmaması halinde, sizin referansınıza sahip olacaktır. Bu durumda, sizin refere olabilecek geçmişe sahip olmanız gerekir.

Örneğin; bir damar cerrahı, kardiyovasküler cerrahi alanında yeni bir buluşu içeriğinde anlatıyor olabilir. Google, bu beyanı doğru kabul edecektir. Zira damar cerrahı bu bilgiyi vermeye yetkilidir. Ancak herhangi bir kaynakta, yazar ismi belli olmaksızın verilecek bu tip bilgi; doğru kabul edilmez. Bu da metnin sıralama almasının önüne geçer. Bu gibi durumlarda, iddianın dış kaynaklardaki otoritelere atıfta bulunarak sağlamasının yapılması mümkündür. Eğer yapılacak metin bazlı karşılaştırmada çelişki bulunmazsa, bilgi doğru kabul edilir.

Her uzman otorite kabul edilir mi?

Kesinlikle hayır. Google, uzmanın gerçekten uzman olduğunu bilmek durumundadır. Sizin evinizin duvarında asılı profesörlük belgenizi Google bilemez. Ne kadar deneyiminiz olduğunu, hangi bilgilere sahip olduğunuzu ve genel olarak kendinizi anlatan medya içeriklerinin var olması gerekir.

  • Kendi internet sitenizdeki beyanlarınız
  • Dış sitelerdeki beyanlarınız ve bahsedilme durumunuz
  • Basın kuruluşlarındaki bahsedilme durumunuz
  • Sosyal medya etkileşimleriniz
  • Video paylaşımlarınız

Gibi dijital medya izleriniz, sizin otoritenizi ortaya koyar. Size ne kadar atıfta bulunulur ve siz ne kadar beyanda bulunursanız, dijital ayak iziniz gelişir ve Google sizi tanır. Sonuç olarak otorite haline gelirsiniz. Ancak herhangi bir medya aksiyonunuz yoksa, otorite sayılmanız oldukça güçtür. Bu durumda da diğer otoriteleri refere etmeniz gerekir.

Google doğru bilgiyi anlayabiliyor mu?

Google’ın birçok farklı teşhis aracı var ve evet bilginin tutarlılığını anlayabilmesi mümkün. Karşılaştırmalı analizler ve otorite verileri ile bilginin ne kadar tutarlı olduğunu kolaylıkla anlayabiliyor. Google için tüm teknik detayların önünde bu durum önem arz eder. Kullanıcıya yanlış bilgi vermeniz halinde, sistem kendisi de güvenilmez hale geleceğini kabul ettiğinden, size listesinde daha az yer verecektir.

Yanlı bilgi verme durumunda ne olur?

Öncelikle, verdiğiniz bilginin yanlış olarak algılanması için yanlış olması şart değildir. Eğer bir otorite değilseniz ve referanslarınız yoksa, vereceğiniz bilgi tutarsız sayılabilir. Uzun vadede sürekli aynı nitelikte içerikler paylaşmanız durumunda, sistem sizi kaçınılmaz olarak metin manipülasyonu yapanlar sınıfına dahil eder. Özgün veya organik yazıyor olmanız, teknik kriterlere uyuyor olmanız, bu nedenle bir süre sonra anlam ifade etmeyecektir. Bu şartlar altında, otorite olmayan çalışmaya başlama sürecinizi harekete geçirmeniz gerekir.

Yeterli içerik ne demek?

Faydalı içerik sistematiğinin önemli bir bileşeni de yeterli olmasıdır. Bir içeriğin yeterli olmasının tespiti ise otoriter olmasının tespitinden çok daha kolaydır. Bir metnin yeterliliği, öncelikle konunun bileşenlerini ne kadar anlattığı ile ilgilidir. Örneğin; bir ameliyat anlatılırken kullanılan alt başlıklar içerisinde; giriş, geliş, sonuç ve iyileşme süreci olmalıdır. Eğer bunlardan herhangi birisi eksik ise muhtemelen ya ameliyatın detayları hakkında bir metin yazılmıştır veya metin eksiktir. Eğer ameliyatın bileşenlerinden bir tanesi anlatılmış ise geniş eşleşmeli anahtar değil; uzun kuyruklu anahtarın kullanılması gerekiyor olduğundan, bu durumda metin yetersiz olacaktır.

İçerik yeterliliği ve uzunluk ilişkisi üzerine

İçeriğin yeterli olması ile uzunluğu elbette belli düzeyde bir korelasyona sahiptir. Ancak bir metnin çok uzun olmasının, çok yeterli olması anlamına gelmediği gibi; kısa olması da onu yetersiz yapmaz. Bu durum, tamamen konu ile ilgilidir. Konu, uzatılmaya uygun olmadığında onu uzatmaya çalışmak ise onu faydalı değil; spam hale getirir.

Rakiplerin metinleri çok uzunsa ne yapacağız?

Bunun hiçbir önemi yok. Rakipleriniz içerik spam uyguluyor diye, sizin de uygulamanız gerekmez. Konuyu 100 kelimede anlatıyorsanız ve daha fazlasına gerek yoksa, uzatmayın. Zaten denediğinizde konunun dışına çıktığınızı ve/veya tekrara düştüğünüzü de görürsünüz. Geçmişte, Google henüz anlamsal içerik analizi yapmıyorken bu tip kantitatif öğeler önem arz edebiliyordu. Hatta rakibiniz 500 kelime yazmışsa, siz 510 kelime yazarak daha güçlü bir metin imajı elde edebiliyordunuz. Ancak bugün işler o şekilde yürümüyor. Google çok akıllı ve çok detaycı.

Kısaca uzunluk ve yeterlilik tam olarak aynı durumları ifade etmez. Yeterince uzun olması uygundur demek, bu noktada en doğrusudur. Zira örneğin; bir elektronik ticaret sitesinde, bir ayakkabıyı 1000 kelime anlatmaya kalkarsanız, pek de iyi sonuçlara ulaşamazsınız. Zaten Google da bunu istemez. Eğer ayakkabıya dair, kullanıcı tarafından ihtiyaç duyulabilecek tüm bilgileri eksiksiz olarak verdiyseniz, metniniz yeterlidir. Bu metni uzatarak, sıralamanızı artıramazsınız. Bu noktada, “ben olsam neyi okumak isterdim?” sorusunu kendinize sormanız uygundur.

Metni hangi amaçla ve kime yazıyorsunuz?

Bir metin yazarının, her şeyden önce kendisine sorması gereken sorular; “metnin kime yazıldığı” ve “metnin yazılma amacının ne olduğu” sorularıdır. Yeterli bir metni oluşturabilmek için yazarın empati yapması ve kendini kullanıcının yerine koyması gerekir. Aksi halde yapay zeka üretimi benzeri, statik ve analitik metinler hazırlar ve kullanıcı için yeterli verimliliği sağlayamazsınız. Kullanıcı, bu konuda neleri bilmek ister? Sorusuna cevap bulmak için detaycı olmak ve iyi araştırma yapmak; çok daha önemlisi biraz derin düşünmek zorundasınız. Pazarlamacının vasıfları, tam da bu noktada öne çıkar.

Farklı ve yeni bilgi ile geliştirin

Siz bu metni okurken, bilmek istediklerinizi öğrenemiyor iseniz; bizim bunu yazıyor olmamızın ne gibi bir faydası olabilir ki? İşte tam da bu sebeple, merak ettiklerinizden öte, merak etmenizi sağladıklarımıza dikkat edin. Metni geriye sarın ve buradaki bilgilerin ne kadarını daha önce bildiğinizi veya üzerinde kafa yorduğunuzu düşünün. Eğer burada bizim size daha önce bilmediğiniz veya düşünmediklerinizi aktarma oranımız yüksekse, biz size faydalı ve yeterli bir metin sunuyoruz demektir.

Tersi biçimde, herhangi bir sitede bulabileceğiniz jenerik bilgiyi yeniden yazmak ise size herhangi bir katkı sağlamaz. Bu durumda metnin faydalı olmayacağı da hepimizin malumudur.

Tabii her metnin yeni bir bilgi içermesi mümkün olmayabilir. Kare şeklini anlatırken buna yeni bir bilgi ekleyemeyiz. Ancak bunu betimlemelerle geliştirebiliriz. Örneğin; “Dört kenarı birbirine eşit cisme kare denir. Karekod sembolü kare iken, barkodlar dikdörtgendir.” Şeklinde tanımlar ekleyebilirsiniz. Öte yandan, bazı konularda çok ciddi geliştirmeler yapılabilir ki, bu da sizin uzmanlığınızla ilişkilidir.

Uzmanlık desteği almak önemlidir

Geçmişte metin yazarları, herhangi bir başlık için metin yazarken; copywriting sistematiğin doğası gereği, bir paragraf veya cümleyi okur ve onu kendi cümleleri ile yeniden yazardı. Açıklamalarımızın gelişinden de anlayacağınız gibi, günümüzde bu şekilde metin yazmanın hiçbir anlamı yoktur. Hatta bu metinler Google tarafından doğrudan reddedilir. Bu nedenle, yazacağınız konunun, bütün halinde belli bir uzmanlık gerektirme durumu söz konusudur.

Beyin cerrahisi ile ilgili metin yazan yazarın cerrahi eğitimi alması elbette mümkün değildir. Ancak metni yazarken, yeterli ve doğru içeriği geliştirebilmek için yeterli seviyede bilgiye, uzmanlık ve deneyim desteğine ihtiyacı olacaktır. Bu nedenle, eğer yazar konu hakkında ileri seviyede deneyim sahibi değilse, mutlaka uzmanından onay almalıdır. Bu sayede eksikliklerinin giderilmesi ve yanlışların düzeltilmesi mümkün olacaktır. Zaten Google’ın faydalı metin algoritmasının önemli bir bileşeni de budur.

Metnin kurgusu önemlidir

Bir içeriği oluştururken, elimizdeki bilgileri gelişigüzel sayfaya saçamayız. Konuyu kullanıcının ilgisi ve dikkati dağılmadan anlayabileceği bir kurgu ile sunmak zorundayız. Bunu yaparken, hangi verinin metnin hangi kısmında olacağı önemlidir.

Metinlerin giriş pasajında, konunun genelini özetleyen bir giriş paragrafı olması uygundur. Bu paragrafın, kullanıcı tutma kabiliyetinin üst seviyede olması gerekir. Kullanıcıların siteyi hemen terk etme oranını etkileyen en önemli faktör budur. Ancak burada Clickbait gibi yöntemler yerine, gerçekten kullanıcıyı tutmak için çalışmanız önerilir.

Neyi nerede anlattınız?

Giriş paragrafından sonra ise bilgi sıralaması doğru yapılmalıdır. Bir ameliyatı anlatırken, ikinci paragrafta ameliyattan sonraki süreci anlatmak mantıklı değildir. Benzeri şekilde, birbirine karışmış safhaların anlatılması da kullanıcının konuya adapte olmasını engeller.

Örneğin; elektrikli motorlar ile dizel motorları kıyaslarken, ikinci paragrafta ne yer almalıdır? Kullanıcının sırasıyla merak ettikleri ve bilmediği için anlamaması ihtimaline karşı, bizim öncelikle anlatmamız gerekenler neler? Gibi soruları kedinize sormalısınız.

Satın almaya yönlendirme her zaman gerekir mi?

Call to action olarak da bildiğimiz, genellikle sonuç paragraflarında yer alan satın almaya yönlendirme ifadeleri her metinde uygun değildir. Bu da zaten, “metni ne için yazıyorsunuz?” sorusu ile ilişkilidir. Eğer metnin yazılma amacından emin değilseniz, kurgusunu da doğru yapamaz ve genel bilgi vermek için tasarladığınız metnin son paragrafında yönlendirme yaparak, kullanıcıyı kaçırırsınız.

Sağlık metinleri için özel not: Sağlık sektörü için yazılan içeriklerde, kesin olarak yönlendirme yapılamaz. Satın alma çağrısı, randevu çağrısı, belli bir operasyonun üstünlüğünü vurgulamak gibi yöntemler, yasaktır.

İçeriğiniz Okunabilir mi?

Soru başta anlamsız gelebilir ama SEO sistematiğindeki en anlamlı soru budur. Bir metnin okunabilirlik kurallarına uygun olmaması, onu sadece web metinleri noktasında değil; genel olarak okuyucuların tamamı nezdinde faydasız hale getirir.

  • Doğru yerde, doğru alt başlığı kullanmak
  • Doğru dil ve anlatım tercihi
  • Anlaşılabilir kelimelerin kullanılması
  • Hatasız gramer
  • Hatasız imla
  • Uygun uzunlukta cümleler kurmak
  • Paragrafları uzatmamak
  • Göz yormayan ve maddelerle anlatılabilecek kavramları kısaca anlatan kısımlar kullanmak
  • Metni görseller ve videolarla desteklemek
  • Önemli kısımları biçimlendirme ile işaretlemek
  • Muğlak (belirsiz) ifadeler yerine, net olmak
  • Ne demek isteğinizi geçiş ifadeleri ile desteklemek veya reddetmek

İçeriğin okunabilirliğinin temel öğeleridir. Bu maddelerin herhangi birisinin eksik olması halinde metniniz okunabilirliğini kaybetmeye başlar ve bunların genelinin eksik olması halinde, metin faydasız hale gelir.

Yapay zeka kullanarak faydalı içerik üretilir mi?

Hayır. Yapay zeka veya üretken yapay zeka, bir yeniden yazım; yani copywriting aracıdır. Metne anlamsal olarak bir yenilik katmaz ve geçmişte üretilmiş metinleri tekrar eder. Google’ın anlamsal değerlendirme aracı tarafından okunduğunda, bu metinlerin kopya sayıldığını unutmayın. Yapay zeka ile üreteceğiniz metinler indeks alır ama sıralama almaz. Alsa dahi, belli bir süre sonra liste dışına itilir.

Burada bizim ifade ettiklerimizi, analitik olarak metne yedirmeye çalışan yapay zeka araçları da elbette vardır. Ancak bunlar da sistem tarafından tespit edilebilir.

Faydalı metin; insan tarafından, tüm ayrıntıları hassas olarak düşünülerek hazırlanan metindir. Bilgisayarlar düşünmez ve aslında yaptıkları üretmek değildir. Aslında buradan bakarak faydalı metin kavramının tam olarak ne olmadığını çok iyi anlamak mümkündür. Belli kurallarla, hazır verilerin yeniden derlendiği, genel-geçer ve sıradan bilgilerin yer alığı metinler, faydalı metin değildir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir