Sağlık turizmi ülkemizin yükselen değerlerinin başında gelip, önemli bir döviz girdisi sağlaması bakımından ulusal önem arz etmektedir. Ülkemizde sağlık turizmi hemen her şehirde yapılabilecek durumdadır. Ancak elbette bu noktada daha fazla tercih edilen şehirlerimizde söz konusudur.
İstanbul İzmir ve Antalya başta olmak üzere medikal turizm için, Ankara, Adana, Diyarbakır, Gaziantep ve Bursa gibi diğer büyük şehirlerimiz de tercih edilir. Tabii tercih yoğunluklarına bakıldığında, İstanbul birinci sırada yer alır. Onu Antalya ve İzmir takip eder.
Güney ve Güneydoğu bölgelerdeki sağlık kuruluşları ise genellikle bu bölgeye yakın ülkelerde yaşayan hastaların tercih ettiği kuruluşlardır. Bunların elbette İstanbul ve İzmir’le hacim bakımından kıyaslanabilmesi mümkün değildir.
Medikal sağlık turizmi alanında değindiğimiz bu şehirlerin yanında, wellness turizmi olarak tanımlanan bir sağlık turizmi kolundan da söz etmek gerekir. Özellikle termal turizmin içerisine alan bu çalışma alanı, büyük şehirlerin dışındaki şehirlerin öne çıkmasını sağlar. Örneğin; Afyon kaplıcaları, termal sağlık turizmi için sıkça tercih edilir. Bununla birlikte Kayseri, Amasya, Sakarya ve daha pek çok ilimizde bu alanında hizmet veren tesisler bulunur.
Turistler şehir seçerken nelere dikkat ediyor?
Türkiye’deki sağlık turizmi yapılan şehirler listesinde ilk sırayı İstanbul’un almasından anlayabileceğimiz gibi, turistler öncelikle şehrin sunduğu imkanlara odaklanıyor. Elbette en az İstanbul kadar diğer şehirlerimizde turistlerin beklentilerini karşılayacak potansiyele sahipler. Ancak turistlerin bunları bilmesi elbette şehirlerin kendi tanıtımlarını ne kadar yapabildikleri ile ilgili.
İstanbul dünyanın en büyük ve en tanınan şehirlerinden bir tanesi. Bununla birlikte özellikle dijital medyada sağlık turizmi alanında yapılan reklam ve tanıtımların çok büyük bir çoğunluğu İstanbul’u kapsar. Sonuç olarak yurt dışından ülkemize hasta olarak gelmek isteyen kişiler, dijital medya sorgularında yani arama motorlarında yaptıkları aramalarda öncelikle İstanbul’daki imkanlarla karşılaşırlar.
Şehrin 20 milyona yakın nüfusu barındırıyor olması, kozmopolit yapısı ile yabancılara problemsiz bir süreci vaat etmesi, konaklama, yeme ve içme imkanlarının çok çeşitli olması ve tabii sağlık kuruluşlarının sayısının, dünyada örneği olmadığı kadar fazla olması bu şehri cazip hale getirir.
İzmir de son yıllarda bizim de içerisinde yer aldığımız tanıtımlar sayesinde, yurtdışında iyi tanınan şehirlerimizden bir tanesi haline gelmiştir. Keza aynı şekilde Ankara’da sağlık turizmi için etkili merkezlerden bir tanesi oldu demek yanlış olmaz.
Antalya ise zaten bilinirliği olan bir şehir olması sebebiyle, sağlık turizmi tanıtımlarında kolaylık elde ettiğimiz şehirlerden bir tanesidir. Özellikle bu ili sıkça ziyaret eden Rus, Alman ve İskandinav turistler tedavi olmak için de bu şehrimizi tercih ederler.
Yani yabancıların ülkemizde hangi şehirde tedavi olacaklarını seçerken dikkat ettikleri kriterlerin başında o şehre güveniyor olmaları gelir. Turizm ve sağlık bakanlıklarının da girişimleriyle son yıllarda ülkemizdeki sağlık turizmi tanıtımına yaygın bir şekilde bütçe ayrılmakta ve şehirlerimiz tanıtılmaktadır.
İstanbul’da sağlık turizmi
Türkiye’de sağlık turizmi dendiğinde toplam hacmin çok büyük bir kısmının İstanbul’da ortaya çıktığını görürüz. İstanbul Avrupa’ya çok yakın konumda olması ve hatta bir Avrupa şehri olması sebebiyle, Avrupalı turistler tarafından önemli bir cazibe merkezi olarak kabul edilir. Birkaç saatlik uçuşlarla erişilebilen, daha sonra kontrol ve yeniden tedavi için kolaylıkla yeniden gelinmesi mümkün olan bir şehir olması, İstanbul’un en önemli özelliğidir.
Şehrin sahip olduğu sağlık dışındaki turistik zenginlikler ise, ayrıca önemli bir tercih sebebidir. Saç ekimi yaptıranların, dünyanın en eski şehirlerinden birisini de ziyaret edecek olması oldukça önemli bir avantajdır.
İstanbul sadece kültür turizmi bakımından değil eğlence bakımından da oldukça zengin bir şehirdir. Batı metropolleri gibi 24 saat yaşayan bu şehirde, iyi vakit geçirmek için birçok alternatife erişebilmek mümkündür.
Tüm bunların yanında İstanbul, güvenli bir Avrupa şehridir. Lüks konaklama seçeneklerinden ekonomik seçeneklere kadar pek çok alternatifi erişmek mümkün olup, Kasım aylarından çok daha yüksek güvenlik seviyesinde tedavi süreci tamamlanabilir.
İzmir’de Sağlık Turizmi
İzmir ülkemizin üçüncü büyük şehri ve sağlık turizminde ikinci en çok tercih edilen şehirdir. Türkiye’nin en modern şehri olma unvanını uzun zamandır taşıyan şehir, yurtdışında da bu özellikleri ile bilinir. Sağlık tesislerinin çeşitliliği bakımından İstanbul’dan bir miktar geride olsa da kalite bakımından aynı seviyede olup fiyat bakımından daha avantajlıdır. Bununla birlikte İzmir’in sahip olduğu turistik özellikler, bu şehri sağlık turizmi etkinliklerinde ülkenin önde gelen şehirlerinin içerisine konumlandırır.
İzmir, konaklama ve erişim bakımından da en az İstanbul kadar yeterli bir şehirdir. Yurtdışından gelecek hastaların değerlendirme yaparken dikkat ettiği kriterlerin başında gelen, erişim ve konaklama bu şehirde kolaylıkla karşılanabilecek gereksinimlerdir. Ayrıca bir ticaret ana hattı olması bakımından, şehirde ihtiyaç duyulan her şeye kolayca ulaşmak mümkündür.
Antalya’da Sağlık Turizmi
Esasında Antalya bir sağlık hizmetleri merkezi değildir. Ancak son yıllarda, buraya tatil için gelen turistlerin öncelikli tercihi ile kentte yoğun bir sağlık turizmi talebi oluşmuş durumadır. Özellikle burayı yoğun olarak tercih eden Rus, Alman ve İskandinav turistlerin sağlık için de burayı tercih etmesi ile şehirde yeni sağlık tesisleri de inşa edilmeye başlamıştır.
Orta ve uzun vadede Antalya’nın ülkenin en önemli merkezleri listesinde daha üst sıralara yerleşmesini bekliyoruz.
Ankara’da sağlık turizmi
Ankara, Türkiye’nin ikinci büyük şehri ve başkenti olması sebebiyle, birçok hizmette olduğu gibi sağlık turizminde de önemli bir merkezdir. 6 milyonu aşan nüfusu ile zaten yerleşik sağlık hizmetleri noktasında ciddi bir potansiyele sahip olan şehir, özel sağlık hizmetlerinin de hızla gelişmesi ile hızla öne çıkar.
Ankara’nın yabancılar için tanınırlığının diğer şehirlere göre daha az olması bir dezavantaj gibi görünüyor olsa da bu durum son yıllarda artan sağlık turizmi tanıtım etkinlikleri ile hızla değişmektedir. Devletin Türkiye’deki sağlık turizmi etkinliklerinin tanıtılması için harcadığı eforun yanında, özel kuruluşlar ve hatta doktorların bireysel tanıtım çabaları ile şehir artık dikkat çeken merkezler içerisindeki yerini almış durumdadır.
Anadolu’daki Sağlık Turizmi Şehirleri
Türkiye’nin en çok tercih edilen 4 ana sağlık turizmi merkezinin yanı sıra, ülkenin hemen her yerinde sağlık turizmi yapılabiliyor. Öyle ki, her bölge farklı bir turist grubu için hedef haline gelebiliyor.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimiz; İran, Irak ve çevre ülkelerdeki hastaların ilgisini çekerken, örneğin; Trabzon, Gürcistan’dan hastaların tercih edebildiği bir merkezdir. Bununla birlikte, doğru dijital pazarlama yapan doktor ve sağlık kuruluşlarının, temel kriterleri sağlamaları halinde, dünyanın her yerinden hastaya hizmet verebilmeleri de mümkündür.
Yabancıların kolay erişebileceği, konaklama ve diğer gereksinimleri kolayca karşılayabilecekleri hemen her lokasyon, iyi birer sağlık turizmi şehridir. Ayrıca welness turizmi için zaten daha az popüler şehirler tanıtılıyor olduğundan, buna ek olarak medikal sağlık turizmi tanıtımının da yapılması ve yurtdışından hasta getirilebilmesi mümkündür.
2013 yılında Koç Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra Ziraat Bankası projelerinde ve ağırlıklı olarak sağlık sektöründe hizmet verdim. Şu anda Collified Reklam Ajansı’nın kurucu ortağı olarak Avrupa’daki pazara yönelik çalışan firmalara veri tabanlı dijital pazarlama hizmeti sunuyorum.