Sağlık, çoğunlukla ertelemeden ve vazgeçilemeyen, insanoğlunun en temel ihtiyaçlarından bir tanesidir. Sağlık hizmetlerine erişim dünyanın her noktasında doğal olarak aynı kolaylıkta değildir. Bazı Avrupa ülkelerinde tamamıyla devlet tarafından sunulması söz konusu olan, Amerika Birleşik Devletleri’nde ise tamamıyla özel olan sağlık hizmetlerine erişim çeşitli şekillerde zorlu hale gelebiliyor.
İngiltere, Fransa ve Kanada gibi sağlık hizmetleri devlet tarafından regüle edilen ülkelerde, hizmetlerin fiyatlarından ziyade erişim olanaksızlıkların şikayet edilir. Hastaların tedavi için randevu almakta zorlanmaları ve uzun randevu tarihlerine tabii olmak durumları başlıca şikayet konusudur.
Amerika Birleşik Devletleri ve özel sağlık hizmetlerinin daha yaygın olduğu diğer ülkelerde ise, hizmet fiyatları ülkelerin alım güçleri nedeniyle, zor erişilebilen hizmetlerdir. Öyle ki; Almanya’da bir cerrahi operasyon geçirmenin maliyeti, Türkiye’ye gelip burada tedavi sonrası destek hizmetleri dahil olmak üzere sürecin tüm maliyetlerinin toplamından çok daha fazladır. Bu rakam Amerika Birleşik Devletleri’nde daha yüksektir.
Dolayısıyla, özellikle alım gücü yüksek ülkelerde yani para birimi daha değerli olan ülkelerde yaşayan hastalar sağlık hizmetlerini bu ülkelerden almak yerine, fiyatı daha düşük olan ülkelere yönelir. Dijital pazarlamanın ortaya çıktığı son 15 yılda bu trafik ciddi şekilde artmıştır. Zira hastalar artık uzak noktadaki tedavileri kendi imkanlarıyla arayıp bulabilmektedir.
Sağlık turizminin Türkiye bakımından avantajı ise, önce nitelikli sağlık hizmetleri sunuyor olmasıdır. Bununla birlikte bir Avrupa ülkesi olması da önemli bir avantajdır.
Döviz girdisi için sağlık turizmi neden önemlidir?
Sağlık turizmiyle ülkemize hasta olarak gelen turistler, yalnızca sağlık hizmetleri için harcama yapmaz. Bu turistler ülkede geçirdikleri süre boyunca, restorandan süpermarkete kadar tüm ticari işletmelerden alışveriş yaparlar. Hatta Türkiye’deki otantik ürünlerin satışında da ayrıca müşteri konumundadırlar. Örneğin İstanbul’da kapalı çarşı, şehre tedavi olmak için gelen turistlerin akınına uğrar.
Yani sağlık turizmi en az sağlık hizmetleri kadar paranın harcanmasını sağlayan bir sektördür.
Sağlık hizmetlerinin getirisi noktasında ise ayrıca çok önemli bir kaynak teşkil eder. Doğal olarak sağlık turizmi için belirlenen tedavi fiyatları, Türkiye ortalamalarının üzerindedir ancak buna rağmen, Avrupa ve Amerika’dan düşüktür. Bizim para birimimizin kur farkı sayesinde, biz normalde elde ettiğimizden daha yüksek gelirler elde edebiliriz. Sektörün toplam getirisi ise tahmin edilenden çok daha fazladır.
Halihazırda mevcut hastanelerimiz ve açılma konumundaki sağlık kuruluşlarımızla, aslında ciddi bir hizmet verme kapasitesine sahibiz. Tıp fakültelerimizin kapasitesi ve mezun verme sayısı da dikkate alındığında, gelecek projeksiyonu yaparken çok büyük rakamlardan söz edebiliriz.
Milyar dolarlarla ifade edilen döviz girdisi sağlayabilecek bu katma değerli servislerin satışı, ülke ekonomimize ciddi fayda sağlayabilir.
Sağlık turizminin değerli olmasının başlıca nedeni, zaten sunmakta olduğumuz ve bir kısım atıl kapasitesi bulunan hizmetleri çok daha yüksek fiyata satabilme ve diğer sektörlere destek olabilme potansiyelidir.
Sağlık turizminde Türkiye’nin sahip olduğu avantajlar
Bir ülkede sağlık turizmi yapılabilmesi için yani sağlık hizmetlerinin yabancılara satılabilmesi için, o ülkenin belli başlı avantajlara sahip olması gerekir. Yaygın olarak sağlık turizminde tercih edilen ülkelerin başlıca avantajı, fiyatlarıdır. Bunu ülkenin güvenlik seviyesi, lokasyonu ve sağlık hizmetlerinin kalitesi takip eder.
Türkiye bahsettiğimiz kriterlerin tamamında sağlık turizmi yapan diğer ülkelerin önünde yer alır.
- Türkiye’de kaliteli sağlık hizmeti verilir
Her ne kadar birliğe tam üye değilse de Türkiye’de sağlık sektörü regülasyonu Avrupa Birliği protokollerine uygun şekilde yapılmıştır. Yani Fransa veya İtalya’da sağlık hizmetleri hangi standartlarda sunuluyorsa Türkiye’de de aynı standartlarla sunulur. Dolayısıyla Avrupalı hastalar Türkiye’de sağlık hizmeti alırken, alacakları hizmetin kalitesinden endişe etmezler. Daha doğrusu turistlerin böyle bir endişeye sahip olmamaları gerektiği, onlara anlatılmalıdır.
- Türkiye’nin lokasyonu çok avantajlıdır
Türkiye Avrupa Asya ve Afrika’ya eşit uzaklıkta kolay erişilebilir bir ülkedir. Özellikle Avrupalı hastaların birkaç saatlik seyahatle erişebildiği ülkemiz, yeniden ziyaret etme durumunda zorluk çekilen bir ülke olmadığı için sağlık hizmetlerinde çok ilgi çeken ülkelerin başında gelir.
- Türkiye’de fiyatlar dünya ortalamasının altındadır
Sağlık hizmetleri fiyatları Türkiye’de, Avrupa’nın ve Amerika’nın altındadır. Bununla birlikte arap ülkeleri ve uzak Asya ülkeleri fiyat kıyaslamasını da Türkiye oldukça avantajlıdır. Arap ülkeleri noktasında bir ekleme yapmak gerekir. Bu ülkelerde sağlık sektörü, çok gelişmiş ve yeterli kapasiteye sahip olmadığından genellikle bu bölgede yaşayan hastalar yurt dışını tercih eder. Türkiye’nin sosyokültürel olarak yakın görülmesi sebebiyle de Müslüman ülkelerde yaşayan ve bu ülkelerin vatandaşı olup Avrupa ve Amerika gibi ülkelerde yaşayan hastalar tarafından daha yaygın tercih edilmesi söz konusudur.
- Türkiye rakip ülkelere göre daha güvenlidir
Türkiye’nin sağlık turizmindeki en yakın rakipleri, Malezya ve Hindistan; Türkiye’nin sahip olduğu yaşam standartlarına sahip değildir. Gerek yaşam biçimi gerekse standartları bakımından, özellikle Avrupalı turistlerin lokasyon seçerken Türkiye’yi tercih etmeleri; ülkemizin sahip olduğu güvenlik koşulları ile ilgilidir. Bir Avrupa ülkesi olan Türkiye, bütün farklılıklarına rağmen Avrupalıların öncelikle tercih ettiği ülkelerdendir.
Dijital pazarlama fırsatlarını kaçırmayın
Sağlık hizmetleri sunanlar ve sağlık hizmetlerinin sunumuna aracılık eden sağlık turizmi acentelerinin, yakın tarihe kadar bu sektörü ciddiye almıyor olmalarının sebebi sektörün pazarlama imkanlarının neredeyse sıfır olmasıydı.
Bir hastanenin İngiltere’deki hastaya erişip 10’a çıkart uygun fiyatlı sağlık hizmeti sunabileceğini beyan etmesi dahi çok büyük maliyetlere sebep olacağından bu girişimde bulunmuyordu.
Esasında ülkemizde sağlık eğitimi ve sağlık tesislerinin temin edilmesi uzun yıllardır benzer standartlara sahip. Aynı şekilde özel klinikler de bulunuyor. Ancak pazarlama imkansızlıkları nedeniyle hem mevcut işletmeler dışarıya yöneltiyor hem de yeni sağlık tesisleri açılmıyordu.
İnternetin yaygınlaşması ve dünyanın her noktasına erişimin kolaylaşması, bugünkü etkinlikleri efektif hale getiriyor. Sağlık turizmi pazarlaması hizmeti alarak hem sağlık kuruluşları hem de sağlık turizmi acenteleri dünyanın her yerine erişebiliyor.
Bugün sahip olduğumuz bu enstrümanlar, her ne kadar bedava değilse de elde edilebilecek gelir dikkate alındığında dikkate değer rakamlar değildir. Yani uluslararası sağlık turizmi pazarlaması hizmeti alarak, dijital pazarlama maliyeti olarak katlanacağız rakamın, onlarca katı gelir elde etmeniz mümkündür. Dolayısıyla bu yatırımın maliyeti dikkate alınmayacak kadar küçüktür.
Sağlık turizmi acenteleri, sağlık kuruluşları, klinikler, poliklinikler ve doktor muayenehaneleri bu hizmetleri sunabilir. İlgili ruhsatlar alındıktan sonra sağlık turizmi pazarlaması yatırımı yaparak, dünyanın her yerine hizmet sunulabilir.
Biz Collified olarak, 40’tan fazla dilde uluslararası sağlık turizmi pazarlaması yapıyoruz. Bu kapsamda müşterilerimizin hedefledikleri coğrafyadan en fazla hastayı elde etmesi için modern teknikleri kullanıyoruz. Yaptığımız çalışmalardan elde ettiğimiz sonuçlar, beklentilerimizin de ilerisinde çıkıyor.
Siz de sağlık turizmine hemen başlamak istiyorsanız, bizimle iletişime geçerek sektöre ilk adımı atabilirsiniz.

2013 yılında Koç Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra Ziraat Bankası projelerinde ve ağırlıklı olarak sağlık sektöründe hizmet verdim. Şu anda Collified Reklam Ajansı’nın kurucu ortağı olarak Avrupa’daki pazara yönelik çalışan firmalara veri tabanlı dijital pazarlama hizmeti sunuyorum.