Son günlerce Google ve içerik üretiminin AI ile yapılmasına dair pek çok iddia dile getiriliyor. Google’ın Şubat 2023’te yaptığı bir açıklamaya dayanarak, bundan sonra yapay zekâ ile oluşturulan içeriklerin arama sonuçlarında listeleme sağlayan içerikler olarak kabul edileceği iddiası ise esasında tam olarak gerçeği yansıtmıyor.
Yanılıyor muyuz?
Öncelikle Google tarafından yapılan son açıklamanın detaylarına göz atalım. Daha önce yapay zekâ ile üretilen içeriklerin doğrudan spam sayılacağını beyan eden Google, son bildirisinde; yapay zekanın içerik oluşturmada kullanılabileceği ancak bunun kurallara uygun olması gerektiğini ifade etti.
Pek çok uzman burada, “ancak” ifadesinden sonrasına dikkat etmeyip ilk cümleye odaklandı ve Google artık AI yani yapay zekâ ile üretilen içerikleri kabul edecek sonucunu dile getirdi. Bu tam olarak doğru değil, çünkü Google yaptığı açıklamada, AI ile oluşturulan içeriğin destekleyici veya metni kuvvetlendiren nitelikleri kazandırmaya yardımcı olması bakımından faydalı buluyor. Bir sayfanın bütünüyle yapay zekâ ile oluşturulması veya büyük kısmının bu şekilde hazırlanması hala kurallara uygun değil ki, zaten makinenin çalışma mantığına bakacak olursak bu mümkün de değil. EEAT yönergeleri ve insan önceliği vurgusu da tam olarak aslında bunu ifade ediyor.
Pekiyi Google neden yapay zekalı içeriği bütünüyle kabul etmiyor? Bunun sakıncası nedir?
Arama motorları otomasyon SEO kabul etmez
Arama motorlarının görevi, kullanıcılara en doğru sonuçları sunabilmektir. Bunun için insan odaklı ve fayda odaklı sıralamalar yapmak durumundadırlar. Google bu konuda sektörün tartışmasız lideri olsa da Microsoft yarışı bırakmak niyetinde değil. ChatGPT sistemi ile gündeme gelen sorguya mükemmele yakın cevap verebilen yapay zekâ ise devrim olarak görüldü. Bu doğru ama arama sonuçlarının sıralanmasında manipülasyon ihtimali bu şekilde artmaz mı?
Kesinlikle artar. Herhangi bir metin yazarının doğru ve yeterli bilgi içeren bir metni üretme süresi ile yapay zekanın kelime sayısı ve genel yazım kurallarına uygun biçimde içerik üretmesi arasında akıl almaz bir fark olduğunu kabul etmek gerekir. Bir sayfanın tamamı yapay zekâ tarafından saniyeler içerisinde oluşturulabilirken, insan eli ile bu saatler ve hatta günler sürebilir. Bu durumda, site sahibi çok hızlı sonuç alacağı yapay zekâ yolunu seçebilir. Üstelik bu yöntem neredeyse hiç maliyete de sebep olmamakta ve milyarlarca kelime içerik ortaya çıkabilmektedir. İyi ama ya herkes bunu yaparsa?
İşte tam da burada karmaşa başlıyor. Google, her ne kadar AI ile hazırlanan içeriği kabul edeceğini beyan ediyor olsa da sitelerin hepsinin bu yöntemle içerik üretmesi ve tüm sitelerin korkunç bir kelime sayısına ulaşması durumunda ne yapacağı konusunda net bir bilgi sunamıyor ve “otomasyon yasaktır” demekle yetiniyor.
Google, bir sıralama yapmak durumunda. Bunu geçmiş algoritmalara göre yaygın olarak metin içeriği bazında yapıyordu. Eğer elinden bu imkân alınırsa, ne şekilde listeleme yapabileceğine dair ise henüz bir fikir geliştirilmiş değil. Bu şartlar altında, mevcut algoritmaya bazı kurallar eklemek kaçınılmaz hale geliyor.
Yapay Zekâ Faydalanma Aracıdır
Google, en son yayınladığı araçlarında; “yapay zekâ ile oluşturulan metinler SEO için uygundur” demiyor. Yapay zekâ araçlarından faydalanabilir ve metinlerinizi daha güçlü hale getirebilirsiniz, gibi aslında çok da açık olmayan bir ifade kullanıyor. Sıralama ölçeklerinden birisi olabilmesi için metin içeriklerinin pazarlama ilkelerine uygun biçimde geliştirilmesi ve site sahibinin iradesini yansıtıyor olması gerekliliği nedeniyle, mantık olarak tamamı yapay zeka ile oluşturulan metinlerin SEO standartlarına veya Google yönergelerine uygun olmadığı belirtiliyor. Hatta Google yaptığı açıklamada, manipülasyon için üretilen ve kullanıcının faydasına olmayan içeriklerin, sıralama ölçütü sayılmayacağını da ekliyor.
Google’a göre; yapay zekadan faydalanarak içerik geliştirmekte bir sorun yok. Ancak yapay zekayı içerik üretiminin geneline yaymak, bu metnin işletme sahibi tarafından geliştirilmiş olması kuralının önüne geçiyor. Şirketin genel olarak SEO’ya temel olarak ifade ettiği, nitelikli dijital pazarlama kurallarını ihlal eden ve manipülasyona doğrudan açık olan bu yapının ise SEO kurallarına uygun olacağı noktasında derin endişeler yer alıyor.
Gelecekte Ceza Gelir mi?
Google, arama motoru optimizasyonu ilkeleri başlığı altında çok kısıtlı bilgi verir. Daha önce arama sonuçlarında yukarı sıralara çıkılmasını sağlayan unsurlarla ilgili olarak da net bilgiler vermeyen ve bir gece ansızın yayınladığı güncelleme ile oldukça geniş bir işlem dizisini yasaklayan şirketin, gelecekte neler yapabileceğini bilmiyoruz. Zaten bugün “yapay zekâ uygundur” gibi bir ifadeyi net olarak kullanmaması ve ucunu çeşitli şekillerde açık bırakması da buradan kaynaklanıyor.
Eğer sistemin zarar gördüğü ve/veya manipüle edildiği anlaşılacak olursa, elbette herhangi bir kuralın yasaklanması söz konusu olabiliyor ve ilgili sitelere cezalar gelebiliyor. Burada şu nokta ele alınmalıdır; Google, size “en kolay ve ucuz yoldan SEO yapmak” gibi bir imkânı sunmaz ve bu yolda kullanacağını tüm kısa yolları engeller. Buradan hareketle, bu soruya kendiniz de cevap verebilirsiniz.
Yapay Zekâ Kullanalım mı?
Pazarlama ve içerik üretiminde zaten yapay zekaya benzer yapıları uzun zamandır kullanıyoruz. Bu yardımcı araçların kullanılmasında herhangi bir engel zaten bulunmuyor. Ancak tıpkı çeviri yapan yazılımlarda üretilen metinlerin, insan eli ile redakte edilmesi gerektiği gibi, yapay zekalı içerik üretiminde de insan müdahalesi gerekiyor. Kaldı ki, konu özellikle pazarlama olduğunda, potansiyel alıcının bir makine tarafından ikna edilebilmesi oldukça zor olduğundan, pazarlama uzmanı metin yazarlarının ürettiği içeriklerin çok daha efektif sonuçları ortaya koyacağı da hepimizin malumudur.
Burada bir diğer sorun da hukuki olarak karşımıza çıkıyor. Yapay zekanın ürettiği metinlerin yasal haklarının kime ait olacağı konusunda herhangi bir yasal düzenleme bulunmuyor. Google, içeriklerin kopya olması durumunda kuralları ihlal etmesi protokolünü biraz da bu noktaya dayandırıyor olduğundan, bu konuda yasal bir sonuca da ulaşamıyor. Google yasal temsilcilerinin geçmişte yaptığı açıklamalar ışığında, metin sahipliği durumunun da muğlak olduğu ifade edilmişti.
Sahiplik ve içeriğin ne şekilde üretildiğinin ifade edilmesi bakımından Google son algoritması ile soruna bir ölçüde çözüm bulmayı planlıyor. İçeriğin herhangi bir noktasında yapay zekâ kullanılması halinde bunun belirtilmesi önerilirken, metne kaynak olarak kullanılan site veya diğer kaynakların belirtilmesi ise son derece önemli bir SEO parametresi olarak hayatımıza girdi bile. Yani eğer kullandığınız AI, hangi kaynakları kullandığını söyleyemiyor ise SEO bakımından faydalı olduğunu söylemek tam olarak doğru olmuyor.
Sonuç olarak, yapay zekâ ile içerik üretimine destek olmakta herhangi bir engel yoktur. Ancak bir sayfayı veya içeriği yapay zekâ ile üretmenin, tam olarak nelere yol açacağını bilmiyoruz. Konu insan faktörünün ikinci plana atılacak olması nedeniyle ayrıca etik bir tartışma zeminine de taşınıyorken, henüz bunun mümkün olması beklenmiyor. Tüm bileşenleri bir araya topladığımızda ise “dürüst” ve “özenli” bir pazarlama stratejisinin, binlerce kelimelik yapay zekalı metinlerden çok daha önemli olduğu sonucuna vardığımızı net biçimde görebiliyoruz.
2013 yılında Koç Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra Ziraat Bankası projelerinde ve ağırlıklı olarak sağlık sektöründe hizmet verdim. Şu anda Collified Reklam Ajansı’nın kurucu ortağı olarak Avrupa’daki pazara yönelik çalışan firmalara veri tabanlı dijital pazarlama hizmeti sunuyorum.