Özgün; kelime anlamı itibariyle, benzersiz anlamına gelir. Buradan bakıldığında, bir içeriğin özgün olması için onun bir benzerinin olmaması gerektiği sonucuna ulaşırız. Ancak bu konuyu sadece algoritma boyutunda ele alırsak, benzerlik ve denklik ya da eşitlik kavramları ile ilişkilendirildiğini görürüz. Zaten metin yazarlarının ve site sahiplerinin en çok yaptıkları hata da özgünlük ve eşit veya aynı olmamak konularını karıştırıyor olmalarıdır.
Metin içeriği; harfler, rakamlar, kelimeler ve cümlelerle oluşturulur. Tıpkı konuşmayı öğrenme sürecimizde olduğu gibi, içerik geliştirme sürecini öğrenirken de bu unsurları bir araya getirerek yeni ifade kurguları oluşturmayı öğreniriz. Taklitle başlayan süreç, bir süre sonra edindiğimiz entelektüel birikim ve sahip olduğumuz yetenekler sayesinde tamamen bize özgü bir tarz oluşturmamızı sağlar. İşte aynı konu hakkında farklı içerikler üretebiliyor olmamızın sebebi, tam olarak budur. Bir başkasının yazdığı metni, değiştirmek veya yeniden yazmak işlemlerinin ise bununla pek ilgisi yoktur.
Yeniden Yazım ve Özgünlük
Re-writing veya copywriting, geçmişte sıkça kullanılmış; ansiklopedilerin yazımından web sitelerine kadar birçok alanda yer almıştır. Ancak bu içerikler için hiç kimse “özgün” demez. Bilgi aktarılırken, birebir aynı olmayan; yani kelimelerin ve yerlerinin değiştirildiği ifadeleri kullanıyor olmak, onu birbirinin aynısı olmaktan çıkarır. Ancak daha sonra yazılan veya düzenlenen metin özgün değildir.
Özgün metin, yazarın veya yazar ekibinin; bildiği veya öğrendiği konuyu, kendi argümanlarını, fikirlerini ve yorumlarını da katarak başka bir metne dönüştürmesi işidir. Örneğin; bizim bu metinde size cevap olarak sunacağımız metin, hemen her sitede görebileceğiniz paragrafları ve bilgileri içeriyor olabilirdi. Oysa biz burada size, bambaşka bir perspektiften bakarak, kendi uzmanlık ve deneyimimizi aktarıyoruz. Burada yer alan bilgilerin bir örneğine daha rastlamanız mümkün olmadığından, bizim içeriğimiz tam olarak özgündür.
Spinner Kullanarak Özgünleştirme
Çok yapılan bir diğer hata da başkalarına ait metinleri, spinner (özgünleştirici) araçları kullanarak özgün hale getirdiğimizi sanmaktır. Bu araçlar, metinlerin birebir aynı olmasının önüne geçebilir ancak bu metinlerin özgün hale geldiği anlamına gelmez. Ne kanunen ne de arama motorları nezdinde, bu metinler özgünleşmiş sayılmaz.
Yapay Zekâ Özgün Metin mi Yazıyor?
Yapay zekâ veya popüler ismi ile ChatGPT gibi üretken yapay zeka modelleri, düşünme kabiliyetine sahip değildir. İnsanın sahip olduğu muhakeme yeteneği ve üretkenlik özelliklerine sahip olmaları, yazılımsal doğaları gereği söz konusu değildir. Analitik veriye dayalı çalışma prensipleri nedeniyle, sorularınızı veri eşleştirme yöntemi ile değerlendirip benzer yanıtları üreten bu sistemlerin yaptığı da spinner ile yapılandan çok uzak değil, sadece biraz daha gelişmiştir. Yani hayır, yapay zeka ile üretilen metinlere tam olarak özgün dememiz mümkün değildir. Aynı soruyu yüzbinlerce kişinin sorduğunu ve yaklaşık aynı cevapları aldığını düşündüğünüzde, özgünlüğün söz konusu olmayacağını takdir edeceksiniz.
Google ve diğer arama motorları, tam anlamıyla özgün olmayan içeriği tespit edebilir mi?
Elbette. Google uzun zamandır özgünlük denetimi konusunda gelişmiş bir yapay zeka kullanıyor. Anlamsal özgünlük denetiminde zaten yeterince gelişmiş bir alt yapıya sahip olan şirket, üretken yapay zekadan sonra süreci hızlandırıp çok daha gelişmiş donanım ve yazılımlarla bu denetimi yapmaya başladı.
Bugün, faydalı metin algoritmasının da sürece dahil olması ve bizim tam olarak ne olduğunu bilmediğimiz araçların kullanılması ile Google’ı kandırmak imkansızdan daha uzak. Yalnızca bunu zannedebilirsiniz. Kopya veya yapay zeka ile üretilen metinleri değiştirerek veya doğrudan sitelerinize eklediğinizde, ya hiçbir şekilde sıralama almaz ya da bir süre görünüp ortadan kaybolur. Uzun vadede bu çabanızı sürdürmeniz halinde, spam cezası alırsınız ve daha uzun vadede marka isminizin dahi yasaklandığı sonuçlar ortaya çıkar. Aynı durum spin ile değiştirilen başkalarına ait metinler veya yapay zeka ile üretilip insan eliyle yazılmış gibi gösterilmeye çalışılan metinler için de aynıyla geçerlidir.
Özgün İçerik Kullanmazsak Ne Olur?
İçerik, dijital olsun veya olmasın bir fikri mülkiyet hakkıdır. Dünyanın her yerinde fikri mülkiyet yani telif, yasalarla korunur. Google, sosyal medya platformları ve diğer tüm yayıncı kuruluşlar hem Amerika Birleşik Devletleri hem de uluslararası telif yasaları ile sorumludur. Bir içeriğin, kopya, imitasyon veya başkalaştırılmış olduğunu bile bile yayınlayan platform, yayını yapan kullanıcı kadar sorumlu tutulur. Bu nedenle, platformlar; kopya içeriklerin öne çıkmasını engellemekle yükümlüdür. Hatta bu içeriklerin kaldırılması için uygun zemini kurmak ve mümkünse şikayete gerek kalmasan yaptırımda bulunmak tüm platformlar için gerekliliktir.
Google için kopya içerik, bir başka sorunun daha kaynağıdır. Google, sitelerin değerlerini tespit ederken, içeriğin nitelik, nicelik ve bilgi detaylarını inceler. Bir konu başlığı veya anahtar kelimeye odaklanacak sayfanın arama sonuçlarında öne çıkarılması için öncelikli gereklilik, iyi bir metin içeriğine sahip olmasıdır.
Eğer Google; kopya, yapay zeka üretimi veya başkalaştırılmış (spin) metinlere izin verirse, elinde bu değerlendirmeyi yapacak araç kalmaz. Sonuç olarak daha çok kopya metin kullanan veya yapay zeka içeriği üretenin öne çıktığı sonu olmayan bir süreç ortaya çıkar.
2023-2024 arasında, özellikle yapay zekanın ürettiği başkalaşmış içeriklere ceza vermeyen şirket, 2023’ün sonunda sayfa gezintisi yapamayan tarayıcı robotlar sorunu ile karşılaştı. Bunun sebebi, milyon civarında olan günlük girdinin milyarları bulmasıydı ki; bu içeriklerin neredeyse tamamı yapay zeka ile üretilen metinlerdi.
Google, site sahiplerine çok açık bir uyarıyı hep yapar;
“Otomatikleştirme, spam kurallarımıza aykırıdır.”
Buradan ne anlamalıyız?
Google canlı bir platformdur. Güncel ve en doğru veriyi arama yapanlara sunarak hayatını sürdüren bu platform, birbirinin aynısı olup farklıymış gibi görünen içerikleri yayınlamaya devam eder ve bu yayınlara göre sitelere kıymet verirse, manipülasyonun önünü alamaz. Bu durumda, belli bir süre sonra sıraladığı siteler, hak eden siteler değil; daha fazla otomatikleştiren siteler haline gelir. Herkesin bedavaya otomatikleştirmeye devam etmesi halinde, bu yarış büyüyerek devam eder ve bir süre sonra Google bir çöplüğe dönüşür.
Kaldı ki, tam olarak böyle de oldu. 2023 sonunda Google’dan yapılan açıklamalarda çok fazla spam içerik yayınlandığı ve bunun web zemini kirlettiği açıklamaları ile 2024 Mart güncellemesinin sinyalleri verildi. Zira artık sistem indeksleme dahi yapamaz ve doğru sıralama değerlerini tutturamaz hale gelmişti. Bunun devam etmesi halinde, kullanıcılar Google’dan gerçek ve güncel verileri değil; manipüle edilmiş verileri elde edecekti ki, bu da Google’ın sonu anlamına gelirdi.
Sonuç olarak Mart 2024’ten bu yana, onlarca güncelleme ile bu şekilde içerik sitelere ciddi cezalar verildi. Bununla birlikte Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği, yapay zeka içeriklerinin özgün sayılmayacağına ve bu içerikleri üretenlerin bunu beyan etmesi gerektiğine hükmetti ve buna yönelik yasalar çıkarıldı.
Bugün itibariyle, üretken yapay zeka sağlayıcıların kaynak kodlarını yayıncılarla paylaşması için çalışmalar yapılıyor. Her ne kadar Google bunu zaten algılayabiliyor olsa da doğrudan üreticinin kaynak koduna sahip olarak denetim yapması daha faydalı görülüyor. Benzer şekilde sosyal medya platformları da yapay zeka ile üretilen içeriğin, kullanıcı tarafından işaretlenmesini istiyor. Aksi halde kullanıcıya ciddi cezalar öngörülüyor.
Sonuç olarak; bedava, çok hızlı ve sınırsız biçimde özgün içerik üretmek bir hayalden ibarettir. Yapay zeke veya özgünleştirme araçları ile bu sonuca ulaşmak mümkün değildir. Henüz yüzde bir kadarını anladığımız insan beyninin çalışma sistematiğini, bir yazılıma aktardığımızı iddia etmek de pek rasyonel değildir. Bu nedenle bu alanda şansımızı zorlamaya çalışmak yerine, özgün içeriği üretmeye odaklanmalıyız.
Özgün İçerik Nasıl Yazılır?
Esasında bunun için bir formül yoktur. Herhangi bir otomatikleştirme aracı veya kopya içerik kullanmadığınız tüm içerikler özgündür. Ancak burada dikkat etmemiz gereken bazı unsurlar bulunur. Örneğin; bir metni okuyup anladığımızı yeniden yazma süreci de aslında özgün olmayan bir metne dönüşebilir. Zira çoğu zaman aslında okuduğumuzu anlayıp yeni bir metne dönüştürmez, okuduğumuzu değiştirerek yeniden yazarız. Bu da anlamsal olarak özgün olmayan, faydasız bir metin üretmemize neden olur.
Konuyu öğrenin
Bilmediğiniz bir konu hakkında, satır satır okuyup başkalaştırarak metin yazmaya çalışmakla spinner kullanmak veya yapay zekaya yazdırmak arasında büyük bir fark yoktur. Anlamsal olarak sistem, bu metnin kopya ya da en azından faydasız olduğuna karar verir.
“Ben her konuyu nasıl bileyim?” diyebilirsiniz. Haklısınız ama zaten metin yazarlığını zor bir yapan da tam olarak budur. Metin yazarları belli nişlerde uzmanlaşır ve yeni bir nişte metin yazarı haline gelebilmek için ciddi bir öğrenme sürecine girer. Örneğin; bizim tıbbi metin yazarlarımız, 5 yıl gibi süreçte en az tıp fakültesinde okunan metin miktarı kadar metni mecburen okur ve öğrenirler. Bu konuda bilgi sahibi olduklarında, geçmiş deneyimlerini özgün içerikler oluşturmak için kullanabilirler. Eğer bu alanda hiçbir bilgi ve deneyimi olmayan bir yazar bu alanda yazı yazacak olursa, zorunlu olarak baktığı kaynaktaki veriyi tekrar edecektir.
Tartışmaları irdeleyin
Bir metnin oluşturulmasında, onu özgün ve faydalı yapacak unsurların başında farklı görüşlerin dikkate alınması gelir. Farklı bakış açıları ve farklı kaynakların verileri derlenerek, tıpkı bilimsel makalelerde olduğu gibi tamamen yeni bir oluşturabilmek mümkündür.
Başka kaynaklardan en az 3 tanesini dikkatle okuyun
3 sayısını örnek olarak veriyoruz. Farklı kaynaklar mümkün olan en fazla sayıda okunmalıdır. Tartışmalar ve konu hakkında bilimsel yayınlar gibi kaynakların en az 3 tanesini incelemek gerekir. Bu durumda dahi kimi zaman yeni içerik oluşturacak birikim sağlanamayabilir. Bu nedenle, olabildiğince fazla okuma yapmakta fayda vardır. Bu sayede, kelime haznemizi de geliştirmiş oluruz ki, benzersiz cümleleri kurabilmek için bu oldukça faydalıdır.
Kim için yazıyoruz?
Genel-geçer metinler, kendi kitlelerine yönelik metinler yazarlar. Siz metni kim için yazdığınızı belirler ve buna göre bir iletişim dili oluşturursanız, doğal olarak özgün bir yazım tarzını benimsemek durumunda kalırsınız. Hedef kitlenizin beklentileri metin tarzınızı oluşturmanızda etkili olacaktır.
Neden yazıyoruz?
Metnin yazım amacı, metnin özgün olması için son derece önemlidir. Bir metin, genel bir amaçla yazılmaz. Örneğin; kanser tedavisi nasıl yapılır? Sorusuna cevap olarak bir metin yazarken, bunu kanser hastalarını bilgilendirmek için yazarız. Bu durumda hastaların merak ettikleri soruların neler olduğunu ve tam olarak onların ihtiyacını belirlememiz gerekir. Hem kim için hem de neden yazdığımızı bu şekilde irdeler ve metnimizi biçimlendiririz.
Herkes Özgün İçerik Yazabilir mi?
Hayır. Çok kesin ve net bir ifade ile hayır diyebiliyoruz zira, Google’ın bugün tarif ettiği biçimiyle herkes özgün ve faydalı içerik yazabiliyor olsaydı, dünyada 8 milyar Dostoyevski olurdu.
İçerik üretimi, ciddi bir birikim, yetenek ve çalışma gerektirir. Herhangi bir meslekle kıyaslandığında neredeyse hiçbirisinin gerisinde kalmayan nitelik gereksinimleri olan bu iş, özellikle yapay zekadan sonra çok daha önemli hale geldi. Zira eskiden niteliksiz metin yazanlar, yapay zekanın kendilerinden daha iyi iş çıkardığını görerek sektörden çekilirken, bir ölçüde nitelikli iş yapanların önemli bir kısmı, bu zorluğu tercih etmedi. Bugün tam da olması gerektiği gibi az sayıda nitelikli metin yazarı bulunur ve bu kimseler aranan kimselerdir.
2013 yılında Koç Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra Ziraat Bankası projelerinde ve ağırlıklı olarak sağlık sektöründe hizmet verdim. Şu anda Collified Reklam Ajansı’nın kurucu ortağı olarak Avrupa’daki pazara yönelik çalışan firmalara veri tabanlı dijital pazarlama hizmeti sunuyorum.