SEO, keşke parayı basanın satın alabileceği bir işlem olsaydı değil mi? Bu şekilde belli sermayeye sahip olan herkes, arama sonuçlarında ilk sıralarda yer alabilirdi. Peki bu durumda Google’ın akıbeti ne olurdu?

Parayı basanın sıralama aldığı, sıralama faktörlerinin kullanıcıyla ilgisi olmadığı bir ortam, ilgi çeker miydi?

Örneğin siz bir ürün ya da hizmet aramak istediğinizde, yaptığınız arama sonucunun bu parayı bakanlardan birisi olduğunu bilmenize rağmen, hala o platformu kullanır mıydınız?

Bunun garantili SEO ile ne ilgisi var hemen anlatalım.

Google’ın sahibi neler yapabilir?

Google bir Amerikan şirketidir. Amerika’da hizmet veren bu tip teknoloji şirketleri ve yayıncı şirketler, kamu adına iş yaptıkları varsayılan şirketlerdir. Google, canının istediğini istediği gibi yapamaz. Başlıkta sorduğumuz sorunun en çok merak edilen cevabını hemen verelim; Google’ın sahibi kendi sitesini arama sonuçlarında konumlandıramaz.

Doğru duydunuz Google kendisini arama sonuçlarında öne çıkaramaz. Zira arama sonuçlarının sıralamasını tayin eden faktörler Google da dahil olmak üzere dünyadaki bütün sitelerde aynı kriterlerle değerlendirilir.

Bunun testini kolaylıkla yapabilirsiniz. Çeşitli arama kelimelerinde yapacağınız sorgularda, Google’ın kendi sitelerinin diğer sitelerden geride sıralandığını görebilirsiniz.

Peki Google kendisini neden ilk sıraya koymuyor?

Şimdi ilk başta geri dönelim. “Google babanızın şirketi değil.” Öyle olsaydı da garantili seo gibi bir yönteme ulaşabilmeniz mümkün olmayacaktı.

Google bağlı bulunduğu yasaları ve sistemle ilgili herhangi bir hile durumunu bildire bilmeniz için sizinle kamu otoritesinin iletişim bilgilerini paylaşır.

Google kendi bağlantılı kaynaklarında anlattığı şekliyle, sistemde herhangi bir aksaklık olması halinde devlet kurumlarının yetkili olduğunu bildirir. Yani kendisi dahi sürmekte olan iş ve işlemleri müdahale etme yetkisine sahip değildir.

federal ticaret komisyonu Garantili SEO - Google Babanızın Şirketi Değil!

https://developers.google.com/search/docs/fundamentals/do-i-need-seo

Peki böyle bir uygulamanın varlığına sizi kim inandırdı?

Garantili SEO nedir?

Garantili ise o işi gerçekten bilenlerin, gördüğünde kahkahalarını engel olamadığı bir iddiadır. Yüzlerce kriteri ve milyonlarca rakibi bulunan bir sitenin, tahmin edilemez gelecek projeksiyonu içerisinde mutlak suretle tayin edilen sırada yer almasını sağlayacak hizmeti almasına bu ad veriliyor.

Aslında garantili SEO bildiğimiz bir şeyle kıyaslanacak olursa, ölümsüzlüğün sırrı gibi de düşünülebilir. Abarttığımı düşünebilirsiniz ama durum, hiç de böyle değil.

Kendisini dahi ilk sıraya konumlandıran bir şirketin söz konusu olduğu bir ortamda, falanca isimli bir seo ajansının sizi ilk sıraya yerleştireceğini garanti etmesi eşyanın tabiatına aykırıdır.

Yani garantili SEO diye bir uygulama yoktur.

Garantili SEO İddiası, nereden çıktı?

Garantili SEO, Aslında hiç yoktu demek doğru olmaz. Arama motoru optimizasyon ilkelerinin henüz netleşmediği ve arama motorlarının standartlarının oluşmadığı yıllarda, çoğunlukla manipülasyona dayalı olarak, bunun dışında ise rekabetin neredeyse yok olmasıyla ilgili olarak bir illüzyon yaşamak mümkündü.

2010 Yılında Google’da birinci sırada olmak için rekabet etmek durumunda olduğunuz site sayısı, bugünün 100 binde biri kadardı. Pek çok sektörde neredeyse hiç rekabet yoktu ve kullanıcı trafiği de bugünün çok gerisindeydi.

Doğal olarak bu şartlar altında, web sitenizi Google’a gönderip, birkaç küçük işlem yaptığınızda sıralama alıyor ve hatta ilk sıralara kadar yükseliyordunuz.

Bunu üniversite sınavında boş kalan kontenjana, normalden çok daha düşük bir puanı olmasına karşın tercih ettiği için yerleşen öğrenci durumuna benzetmek mümkündür. Örneğin ortalama 400 puan ile yerleşilen bir bölüme, 200 puan alan bir öğrencinin yerleşebilmesi için o okulun tercih edilmemiş olması gerekir. Eğer bir kişilik kontenjan dahi varsa, düşük puan olan öğrencide o bölüme yerleşebilir.

Geçmişte Google’da yaşanan durum da tam olarak buydu. Bol keseden iddialarda bulunup, siteleri ilk sayfaya çıkaracağını iddia eden pek çok kişi ve ajans söz konusuydu. Ancak bugünün ortamında dengeler oluşmuş iken, kontenjan boşluğuna güvenerek sıralama alacağınızı düşünmek doğru değildir.

Fakat bir hususun altını çizmek isteriz. Bu kişi ve kuruluşlar hala bu şekilde müşteri toplamaya devam ediyor. Bu noktada site sahiplerinin de bilinçli olması ve bu yanılgıya düşmemesi gerekir. Elbette ajanslar size belli projeksiyonlar sunabilir. Tahmini olarak ulaşmanızı hedefledikleri seviyelerden bahsetmelerinde bir anormallik yoktur. Ancak konu garantili SEO noktasına geldiğinde, İşin rengi değişecektir. Bu sistematikte garantiden söz etmek, uygulamanın doğasına aykırıdır dolayısıyla gerçek değildir.

Her şeyi doğru yaparsak sonuçlar garanti edilemez mi?

Arama motoru optimizasyonu, bir veya birkaç kritere bağlı değildir. Ayrıca optimizasyon ilkeleri yalnızca sizin iş ve işlemlerinize bağlı da değildir. Sizin dışınızda pek çok faktör, arama motoru sonuçlarında ciddi değişikliklere neden olabilir. Örneğin beklenmedik bir zamanda rakiplerinizin marjinal şekilde sayılarının artması, bu rakiplerin niteliklerinin de yüksek olmasına bağlı olarak sizin sıralama durumunuzu değiştirebilir. Bu durumda geçmişte yaptıklarınızın kurala bütünüyle uygun olması yeterli olmayabilir. Daha yaygın ve üst profilde pazarlama yapmanız gerekebilir veya önünüze geçen rakipler sizin onları aşmanız için uygun değildir.

  • Her rakibi geçemezsiniz

Yaygın bir yanılgı odur ki; arama motoru optimizasyonu yani seo kriterlerini mükemmel şekilde yerine getirdiğinizde, uygulama hacmine de bağlı olarak herhangi bir rakibin alt edilebileceği düşünülür. Bugünün anlamsal değerlendirme ve karmaşık algoritma koşullarında sitenin uygulamalarının tek başına yeterli olduğundan söz etmek mümkün değildir.

Google artık sizi gerçekte ne olduğunuzu anlayarak değerlendirir. Örneğin bir üretici markanın bayisi, teknik olarak üretici markanın önünde listelenmez. Daha doğrusu bu kategorik olarak doğru değildir.

Beklenen, öncelikle en büyük oyuncunun ilk sırada yer alması arkasında onun iş ortaklarının yer alması yönündedir. Daha düşük profilli sitelerin ise, üretici veya bayi konumundaki sitelerden yukarıda olması sisteme aykırıdır.

Dolayısıyla her ne kadar vizyonunuz geniş olsa da arama motorlarında sizden daha büyük işletmeleri geçebilmeniz için, pazar hakimiyeti noktasında da onlardan daha büyük olmanız gerekir. Bu değerlendirme kriteri öncelikle marka bilinirliği ilkeleri üzerinden yürütülür. Markanız, şirket isminiz, şahsınızın ismi veya ürünlerinize ait isim ve unvan bilgileri gibi bilgilerin ilgili ve çevre sektörlerde bilinirliğinin yüksek olması gerekir. Bu sayede Google, sizi bilinen ve ilgi duyulan bir marka olarak kategorize eder ve büyük rakiplerinizle yan yana değerlendirir.

Sadece teknik seo veya bilinen kriterler üzerinden gerçekleştirilecek seo aksiyonlarında ise marka bilinirliği geri planda kaldığı için, yapılan işlemler ciddi işlemler olsa dahi arama motoru sıralama değeri değişmeyecektir.

  • Kişisel değerlendirmenizi yapın

Size arama motoru optimizasyonu uygulamalarında garanti vereceğini iddia eden kişi ve kuruluşları detaylı olarak analiz edin. Daha önce yaptıkları işlemlerde elde ettikleri başarıları referans kriteri olarak değerlendirin. Herhangi bir siteyi, normalin üzerinde trafik değerlerine ulaştırmış bir kuruluş veya kişinin size arama motoru optimizasyonu garantisi vermesini beklemeyin.

Unutmayın ki her site, her sektör ve her zaman aralığı farklı değerlendirme kriterlerine tabidir. Bu nedenle size verilebilecek garantiler, kantitatif ölçeklerde olabilir. Bilinmeze garanti vermek, rasyonel değildir.

SEO konusunda temel araştırmalarınızı yaparak, kişi ve firmaların size hangi konularda garanti verebileceğini kolaylıkla öğrenebilirsiniz. Bu sayede kişisel değerlendirmenizi yapıp, en doğru kişi ya da firmayı seçme noktasında karar verebilirsiniz.

Ezbere kurallar yerine mantıksal ve güncel sistematiği dikkate almanızı ve iyi değerlendirmenizi şiddetle tavsiye ederiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir