Google, hepimizin cebinde. Neredeyse dünyanın tamamı aradığı her şeyi ona soruyor. Peki Google bize doğruları gösterirken hiç sorun yaşamıyor mu? Doğruları bulmak ve bize göstermek için nelerle mücadele ediyor?
Yanlış bilinen bir husus var. Google kurallarını kafasına göre koymuyor. Amerikan yasalarına tabi olan bu kuruluşu bağlayan ciddi rekabet kuralları var. Google, daha önce rekabeti ihlal ettiği için defalarca tazminat ödedi ve bazı vakalar, neredeyse şirketi batırıyordu. Yani şirketi, “canının istediğini öne çıkaran bir şirket” olarak görmek büyük hatadır.
Arama motorlarının çalışma prensipleri, Amerikan Federal yasaları ve Avrupa Birliği yasaları kapsamında düzenleniyor. Buradaki tanımların tamamı, adil ve hak edenin öne çıktığı bir sistematiği öngörüyor. Buna göre; Google’ın sahibi olsanız dahi, kendi sitenize öncelik veremiyor veya rakibinizi geriye düşüremiyorsunuz. Sistem tam eşitlik seviyesinde çalışmak zorunda. Bununla birlikte, manipülasyona da izin vermemesi gerekiyor.
Google yanılırsa ne olur?
Sorduğunuz sorulara sürekli yanlış cevaplar veren ve en azından zamanınızı boşa harcayan birisine, gelecekte yeni sorular sormazsınız. Google için de durum aynıdır. Eğer Google yanılır ve yanlış verileri bize sunarsa, kısa zaman içerisinde güvenilirliğini yitirir ve kullanıcılar ona soru sormaktan vazgeçer.
Reklam gelirleri ile dünyanın en büyük şirketi olmuş bir yapının, kullanıcılar tarafından dikkate alınmamayı kabul etmesini beklemeyiz. Google, güvenilir kalmak için elinden geleni elbette ardına koymayacaktır. Koymuyor da…
Yaptığınız her aramada, en kaliteli sonuçlara erişebilmeniz için imkansızı zorlayan şirketin, spam protokollerini sevk ve idare eden binlerce kişilik bir ekibi var. Ayrıca spam brain sisteminin üzerinde çalıştığı şehir büyüklüğünde bir bilgisayardan da söz etmek gerekir.
Google yanılmaz demek doğru değil ama yanılgıyı gidermek ve yeni yanılgılara kapılmamak için her şeyi yapar diyebiliriz.
Google Kandırılıyor mu?
Google, algoritmasını kandırmanıza kısa bir süre için izin veriyor. Yapmaya çalıştığınız tüm hileleri kaydediyor ve onları engelleyecek algoritmalar geliştiriyor. Aslında bir ülkenin hukuku sisteminin gelişimi gibi, Google kuralları da birikimli olarak ilerliyor.
Ancak sonuç olarak, Google’ı kalıcı olarak kandırabilen bir kişi veya gruptan söz etmek imkansız. Zira sistemin kanunlar tarafından da kanül edilen temel kuralı; “hile ve manipülasyon durumunda, listeden çıkarılmaya varan cezaların uygulanması” şeklinde. Yani Google hile yaptığınızı, sistemi manipüle ettiğinizi veya herhangi bir şekilde spam politikalarını ihlal ettiğinizi tespit ederse, size en sert cezayı verebiliyor ve sizin buna itiraz hakkınız bulunmuyor.
Google Kandırıldığını Nasıl Anlar?
Aslında Google onu kandırdığınızı değil, kandırmaya çalıştığınızı anlar. Arama sonuçları otomatik olarak sıralamaya tabi tutulduğundan, ilk listelenme sürecinde herhangi bir manuel müdahale olmaz. Ancak kısa süre içerisinde Google’ın spam merkezine, yapacağınız hilelerle ilgili raporlar ulaşır. Bu süreç de otomatiktir. Yaptığınız veya yapmaya çalıştığınız hile genel-geçer ve ucuz hilelerdense, otomatik olarak liste dışı kalırsınız herhangi bir manuel müdahale gerekmez. Ancak nitelikli bir dolandırıcılık çabası söz konusu ise spam brain uyarıları manuel olarak incelenir.
Aslında ciddi manipülasyon çabaları Google için bulunmaz nimettir. Sistem kendi açıklarını bulmak için kendisi test yapmak yerine, sizin bunu yapmanızı bekler ve bundan ders çıkarır.
Siz Google sıralamalarında bir süre yükselip, muzaffer kumandan olduğunuzu zannederken, aslında sistem sizi detaylı biçimde analiz eder ve yeni kuralları yazar.
Google’da ulaştığını konum değişmez değildir!
Hile yaparak Google’da yükselmeniz mümkün ama bu kalıcı olmaz. “Asla olmaz” demek de mümkündür. Bugüne kadar hile yaparak yükselmiş ve bulunduğu konumu kaybetmemiş tek site dahi yoktur.
Google yapılan hileleri kaydedip bunlardan ders çıkardıktan sonra, kimseye sormadan yeni algoritmayı devreye sokar. Günler içerisinde ya indekslerden tamamen silinir ya da görünmeyecek kadar geriye düşersiniz.
Yani hile yaparak çıktığınız taht, aslında yoktur…
Örnek Protokol Değişiklikleri
Google, varlığını protokollere borçludur. Bu protokoller, bahsettiğim gibi; olaylara dayalıdır. Geçmişteki bazı önemli güncellemeler, şu şekildedir.
Anahtar Kelime Manipülasyonu
Google, bir liste rehberi olmaktan çıkıp, gerçek anlamda bir arama motoru olmasını, anahtar kelime işleme potansiyeline borçlu. Kelimelerin, sayfalarla ilişkisini analiz eden bu model hala kullanılıyor. Ancak geçmişte içinde hiçbir şey yazmıyor olmasına karşın, anahtar kelimelerle donatılan siteler nedeniyle zor günler geçiren sistem, artık anahtar kelimelerin ilgili ve besleyici içeriklerle desteklenmediği siteleri göz ardı ediyor.
Trafik Manipülasyonu
Sitelere akan trafik, onların değerli oluşu üzerine bir yorumu da beraberinde getirir. Ancak bu durum manipülasyona açıktır. Trafik satın alma işlemleri ayyuka çıktığında elbette bu işlem de yasaklandı.
Backlink Manipülasyonu
Backlink, Google tarihinde en güvenilen değerlendirme yöntemlerinden birisiydi. “Bir site, diğer bir siteden bağlantı alıyorsa, güvenilirdir.” Düşüncesi ile bağlantı sayısına bağı bir otorite modeli kurulmuştu. Ancak bu durum da kısa zamanda manipüle edildi. İstanbul’da bir su tesisatçısının sitesine, Los Angeles’tan 400Bin link verilir mi? Verildi…
Sonuç olarak Google, artık bunu hiç önemsemiyor. Önemsememekle kalkmayıp bunu yapanlara ciddi cezalar veriyor. Geçmişte bu linkleri alan siteler, bunlardan kurtulmak için milyona varan rakamlı maliyetlere katlanmak zorunda kalıyor. Zira hiçbir spam değeri olmasa dahi, sizinle ilgili olmayan bir link spam sayılıyor ve spam yasaktır!
Yapay Zeka Manipülasyonu
Çok yakın zamanda yaşadığımız bir diğer hadise ise yapay zeka ile içerik üretilmesi meselesidir. Son algoritmalara göre, faydalı içeriği en uygun şekilde sunan sitelerin öne çıkması durumu söz konusudur ki, buna bağlı olarak site sahipleri, “faydalı” kısmını görmezden gelip, “içerik” kısmına odaklanır.
“İçerik olsun da ne olursa olsun.” Dedikleri için yapay zeka ile içerik üretmekten de hiç çekinmezler. Oysa bunun da spam olduğunu defalarca söylemiştir.
2023 başında, sanki daha önce yokmuş gibi aniden düşen yapay zeka, üretken ismi ile anılmaya başlandı. ChatGPT’nin başı çektiği, tembellerin bayılıp ücretsiz iş sevenlerin secde ettiği bu sistem, daha önce niteliksiz yazarların biraz daha uzun sürede yaptıkları işleri kısa zamanda yapmaya başladı.
Diğer sitelerde yer alan içerikleri, sorgu algoritmasına bağı olarak yeniden yazan bu yapı, bütünüyle otomasyon ve faydası olmayan içerikleri sağladı.
Site sahipleri, özgünlük testlerinden başarıyla geçen bu metinleri, “orijinal” oldukları düşüncesiyle sitelerine ekledi.
Kimileri, “insan yazımı gibi” görünsün diye; kelimeleri değiştirdi, boşluklar bıraktı, türlü cambazlıkları denedi. Hatta tespit edilemeyen yapay zeka yazılımı isminde siteler bile çıktı.
Sonuç olarak 2023 yılı boyunca Google durumu izledi. Yapılan hileleri analiz etti, hilelerin ne şekilde yapıldığını buldu ve 2024 Mart’ında Thor’un çekici sert bir şekilde indi.
Elbette Google oturduğumuz yerden bir tuşla içerik oluşturup kendisinin senelerdir kurmaya çalıştığı düzeni tarumar etmemize izin verecek değildi. “Bunu yapmayın” demiş olmasına karşın, yapanları, hızla sıralamada geriye itti ve hatta çok büyük bir kısmını tamamen sildi.
Ben bunu, 2023’ün başından beri söylüyorum. Dinleyenler kazandı. Şu anda, hakkaniyet ve yasal çalışma sistemini takip eden müşterilerimde %30’a varan değer artışları var. Buna karşılık, yapay zeka ile çalıştığını bildiğim kimi sitelerde yaptığım gözleme göre; %80’den fazla düşen siteler söz konusu.
Yanlış anlaşılmaması için bir hususun altını çizmek istiyorum. Google, yapay zekayı yasaklamıyor. Yapay zeka’dan fikir almakta herhangi bir engel yok. Ancak bunu yaparken, sadece referans bir çalışma yaptığımızı unutmamak gerekiyor. Buradaki bilgiyi olduğu gibi kullanamayız. Bu zaten yasal da değil. Çünkü yapay zekanın veriyi hangi siteden aldığını ve bu bilginin lisanslı olup olmadığını bilemeyiz. Bununla birlikte doğruluğu da tartışmalıdır.
Bütün bunlardan dolayı, analitik verileri elde etmek için kullanabileceğimiz bu sistemin, yardımcı araç olmasında sakınca yok. Sakınca, yattığımız yerde pazarlama yapabileceğimizi sanmamız.
Böyle bir şey yok.
Google, yattığı yerden birkaç tuşla iş yapmaya çalışanlarla mücadele eder. Eğer siz de bunlardan birisi iseniz, bundan hemen vazgeçin. Zira bunun sonuçları, yukarıda bahsettiğim gibi olacaktır.

2013 yılında Koç Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra Ziraat Bankası projelerinde ve ağırlıklı olarak sağlık sektöründe hizmet verdim. Şu anda Collified Reklam Ajansı’nın kurucu ortağı olarak Avrupa’daki pazara yönelik çalışan firmalara veri tabanlı dijital pazarlama hizmeti sunuyorum.